Tuesday 4 August 2009

Anne-Baba Olma Halleri

Bazen kimin patron oldugunu Sila`ya hatirlatmaya ihtiyacim var.Bazi gunler beni cileden cikaran halleri oluyor,ya sabir diyip hirsimi dislerimden aliyorum.Patronluktan kastim;kendi kizimi somurmek istedigimden degil.Ancak basit bazi gunluk olaylarda mesala,isine geleni anlayan sevgili kizimdan,o anda uyarilarimi da anlamasini bekliyorum.

Ornegin;

Esim ile onemli ve o anda karar verilmesi gereken birsey konusuyoruz.15 dk sonra trene binip ise gidecek ve bizim konu her ne ise o 15 dk icerisinde karara baglamamiz gerek.Mumkun mu?Surekli arka planda "Anne,anne,anneeeeeeee" sesi.Sabirla donuyorum:
"Silacigim;baban ile konusuyorum.Bu onemli lutfen bekler misin?"


Simdi bu yaslardaki bir cocugun `beklemek` kelimesinin anlamini bilmediginin farkindayim ancak `dondurmanin yemek icin parasini odememi bekler misin?` onergesini bekleyen ayni cocugun,bunu neden anlamadigini ben hic anlamis degilim.Demek ki isimize gelmiyor.Bunu da anlayisla karsiliyorum ama ipin ucu bu noktadan sonra kopma noktasina geliyor.Bir karar vermeliyim:

Ya birakacam,Sila istedigi zaman benim sozumu bolucek ve boylece hayatimin merkezine seve seve oturtugum alandan cikacak,birde benim kendi alanima girecek.Ya da bu durumu bir an once cozumleyecegim. Anne oldugumu kabul ediyorum,bunun fedakarlik gerektirdigini de.Ancak benim de bir hayatim ve benim icin onemli olan anlarin oldugunu bir sekilde Sila`ya hemen simdiden ogretmeye baslamaliyim.Bu konu da hic de vicdan azabi duymuyorum,once kendime saygi duymazsam eger kizimin da bana saygi duymuyacaginin cok ama cok farkindayim.

Su soz kesme olayi icin,soyle bir uyari yapmayi deniyorum;

"Silacigim,seni duyuyorum.Babanin sozu bitince seni dinliyecegim(z)."


Daha once defalarca soyledigim gibi,anne-baba olmanin altin kurali.Ne kadar soylesem azdir;ISTIKRAR!Bende bu konuda kararli davranip,sirf Sila benimle o anda konusmak istiyor diye isimi gucumu ve yasamayi birakmiyacagim.Hayatin bana ogrettigi ve aci olarak nitelendirdigim bir durumdur ki;

Hayat; fedakar,sacini cocugu icin supurge eden,kendi hayatini birakip sirf cocugu icin yasayan tum anne ve babalari,nankor evlatlar ile cezalandiriyor.Kendi hayatini ve prensiplerini cocuguna gelince gevsetmiyeceksin.Sila icin yapmiyacagim sey yoktur ancak benim daha verimli bir anne-baba olmam icin,kendi ihtiyaclarimi da unutmamam gerekli.Ucaklarda da dedikleri gibi;maskeyi once kendine,sonra cocugunuza takicaksiniz.

6 comments:

  1. Sana katiliyorum ve prensiplerimden asla vazgecmiyorum
    Benim icin dunyadaki en degerli birey oglum O yuzden onu bir bebek olarak degil bir birey olarak goruyorum zaten
    Ben olsam konusmaya devam eder , bitince doner yanitlardim Hmm demek ki konusurlarken soylesemde fayda etmiyoyyy :)

    Bu arada bloguma bekliyorum seni Konuyu anlatmam zor olur simdi , okursun

    ReplyDelete
  2. Yazıda belirttiğiniz gibi çocuklarla ilişkide istikrar veya kararlılık bence de çok önemli. İki oğlum var benim. Büyük 10 küçük 7 yaşında. Sizin yaşadığınız aşamaları geçtik biz. Kızınızla herşeyi konuşmanızı öneririm, anlamayacağını düşündüğünüz şeyleri bile konuşun. Bir anda anlamaya başladığını göreceksiniz. Biraz daha deneyimli bir anneden naçizane öneri. Sevgiler...

    ReplyDelete
  3. Deniz ve Zeynep 5 yaşındalar.. Ve onlar hala "beklemeyi" bilmiyorlar. Sana hak veriyorum. İşlerine gelmiyor büyük olasılıkla.. Ama onların zaman kavramı ile bizimki henüz senkronize değil bence.. Öğrenecekler.. İnanıyorum :)

    ReplyDelete
  4. 6 haftalık tecrübesiz,heycandan ve başına geleceklerden habersiz olduğundan başında kavak yelleri esen bir anne adayı olarak sözlerinin her kelimesinin altına imza atıyorum bende aynı seyi dusunuyorum...bugün bu yazından muhakkak söz etmeliyim
    sevgiler

    ReplyDelete
  5. woww cok etkileyici ve HAKLI
    umarim uygulayabilirsiniz ve ben de uygulayabilirim

    ReplyDelete
  6. sürekli ilgi onlarda olsun istiyorlar sanırım. benim oğlum da biz konuşurken ya bana ya babasına sürekli sesleniyor. "efendim oğlum, birşey mi söyleyeceksin" deyince ne yapacağını bilemiyor :) böyle zamanlarda onu birimiz kucağımıza alıyoruz. böylece konuşmaya devam edebiliyoruz. bu bir fedakarlık mı bilemiyorum tabii ama zamanla herşeyi anlayacaklarına inanıyorum.

    ReplyDelete