Wednesday 24 February 2010

Bu Yazi Mine`ye adanmistir:)

Sevgili Mine,harfleri ogretme ile ilgili yazima guzel bir yorum birakmis ve guzel bir tartismayi baslatmis.Ona bu yuzden tesekkur ederim.Bu nedenle,yazimi ona itaf ediyorum:)

Cocuklara kac yasinda ve ne ogretmeliyiz uzun bir suredir anne-babalarin aklini karistirmakta.Bunun bilimsel olarak gercekten kanitlanmis bir yaniti yok.Cunku her cocuk farkli.Ama size yardimci olmasi icin,kendi deneyimlerimi paylasmak istiyorum.

Oncelikle Ingiltere`nin egitim sisteminden yola cikarak basliyalim.Hemen sunun altini cizeyim,Ingiltere`nin egitim sistemi;cok elestirdigim yonleri olmasina ragmen,uzerine gercekten cok arastirma yapilan bir sistem.Alip kendi ulkemizde uygulayalim mi?Hayir!Cunku bu onlarin toplumuna ait, kendi kulturlerine ve koklerine ait bir sistem.Asla baska bir ulkeye uymaz.Nasil bir vatandas yetistirmek istiyorlarsa,ihtiyaclari veya toplum olarak eksiklikleri ne ise,onun uzerine agirlik veriyorlar egitim sistemlerine.Simdi bu sistem ne Fransa`da ne de Turkiye`de basarili olabilir.

Burada cocuklar,devletin biraz da zoru ile okul oncesi egitime 2 yasini doldurdaktan sonra baslatiliyorlar.Cocuklara yarim gunluk bir egitim-ogretim uygulaniyor.Bunun altinda yatan bir diger sebep;annelere biraz kendilerine ayirmak icin vakitte birakmak.Ama kimseye soylemedikleri asil sebep;cocuklar cahil ve pek egitimli ailelerden geliyorlarsa; en azindan onlari bu sekilde topluma kazandirmaya calisiyorlar.Ingilizler kesin baska hinliklerini de dusunmuslerdir:)Bu kadar seyi devlet aksi takdirde desteklemez.Bu okul oncesi egitim ve ogretimin yapildigi `kresler` ise yine ilkokula bagli binalarda yapilmakta.Yani okuldan farkli tutulmuyor.

Cocuklar burada nasil zaman geciriyor peki?

Renkler,sekiller,sayilar,harfler ogretilmeye baslaniyor.Cunku cocuklar 4 yasini doldurdugunda artik ilkokul birinci sinifa basliyor.Bildiginiz toplama cikarmaya basliyorlar.2-3 yaslarinda cocuklara zorlamadan harfler oyun yolu ile ogretilmeye baslaniyor.Cocuklarin isimleri her yere yaziliyor.Tabaklarinin ustune de yaziliyor veya yerde oturacaklari zaman yine isimleri yazilmis olan kagitlarin uzerlerine oturuluyor.Yani cocuklar;isimlerini yavas yavas ogrenmeye basliyorlar.Harfler ile ilk tanismalari boylece baslamis oluyor.Turkiye`de okul oncesi egitim kurumlarinda da cok sık rastlanan bir durumdur, oyuncaklarin saklandigi cekmece veya dolaplarin ustune etiketlerin yapistirilmasi.Bu cocuklara kelimeler veya harfler ile asinalik kazandirmak icindir.Yani burada en azindan boyle:)Caktirmadan harfleri ogretmeye calisiyorlar.

Ama ben ne olursa olsun,cocuga hazir olmadigi surece hicbirseyi yaptirmamaktan yanayim. Hangi egitim sistemi benim cocugumu benden daha iyi taniyabilir ki? Kizima harfleri ogretiyorum ama oturup ders calismak yerine 5-10 dakikalik zaman dilimlerinde firsatlari kullanmaya calisarak.Herzaman oturup duzenli yaptigim birsey de olmiyacak ama hayatimizin bir parcasi olacak.Evimizin merdivenleri cikarken,bebekliginden beri hem kendimizi ona gunluk hayatimizda birseyler ogretmeye alistirmak icin hemde kizimin kulagini doldurmak icin hep saydik basamaklari.Bir zararini henuz gormedik cunku kizim ismini ogrenmeden once her iki dilde saymayi ogrendi.Rakamlari gordugu zaman taniyor.Kapi numaramizi bile her eve girdigimizde yuksek sesle hem okuduk hem de gosterdik.Yani annelik-babalik veya cocuga birseyler ogretme bir nevi firsatcilik ile ilgili.Her buldugunuz firsati aninda degerlendirmek gerekli.

Her zaman dedigim gibi;cogu zaman kizimin beni yonlendirmesine izin veriyorum.Bu aralar bu kadar harfler ile ilgilendigini gorunce,biz de bu durumu firsat bildik.Sıkıldıgı anda,birakiyoruz.Hicbir sekilde israr yok.Ancak;buna 3 yasini doldurduktan sonra izin vermiyecegim. 10-15 dk. herhangi bir aktivite ile ilgilenmesine zorlamayi dusunuyorum.Su anda okullarda gozlemledigim sey;cocuklardaki motivasyon eksikligi.Hic kendilerini sıkmamislar.Cocuk degil,yetiskin yetistirmeye calisiyorum.Bu nedenle;ileride de kendisi sıkıntıya gelemeyen bir yetiskin olmasi yerine,kendisine iyi huylar ve aliskanliklar edindirmeye calisiyorum.Nitekim;harfleri bir sekilde ogretecekler ama aliskanliklarindan biz ailesi olarak sorumluyuz.

Umarim bu konuda sizlerde fikirlerinizi benimle paylasirsiniz.Yorumlariniz dort gozle bekliyorum.

6 comments:

  1. Özgür merhaba,

    Şimdiden not : Çok uzattım biliyorum ama adıma bir yazı ithaf edilince kendimi biraz anlatmak istedim. :):):)

    Yorumuma cevap verip vermediğine bakmak için blogunu açtığımda, yazının başlığını gördüm. Çok şaşırdım ve hoşuma gitti:). İlk kez adıma bir yazı ithaf olundu, alışkın olmadığımdan şaşkınlığım:):):).

    Açıkçası kızım için en iyisini yapmaktan öte yapabildiklerimin en doğrusunu yapmak gibi bir çabam olduğundan araştırıyorum, okuyorum. Tabi çalışan bir anne olmamdan ötürü çoğunlukla internette. Blog dünyasını takibe de bu sayede başladım, Keza internetteki en güvenilir bilgi ve paylaşımların annelerinki olduğunu düşünmekteyim.
    Senin blogunu da takipteyim, özellikle yol gösterici yazıların için teşekkür ediyorum bu arada.

    Kızımın gelişimi ve isteklerini gözlemliyorum ben de senin yaptığın gibi. Onun gözünden bakmaya çalışıyorum hayata. Kızım 1,5 yaşında isteklerini ya da istemediklerini düzgün cümlelerle ifade edebiliyordu. Şu an en sevdiği oyun, kendisi, bizler ve bebeklerinin dahil olduğu senaryolar üreterek bunları sahnelemek :). Bazen 15-20 dk.süre ile benim okumalarımdan aklında kalanlar ve resimlere bakarak kitabı kesintisiz okuyabiliyor. Herşeyi soruyor, öğrenmek istiyor. Bütün konuşmalarımızın içinde :). Ben de dilsel gelişimi bu düzeyde olan çocuğumun rakamlar ve sayılar ile tanışması için çok da erken olmadığını düşündüğümden, tanıtım faaliyetlerime başladım :).

    Lisans ve yükseklisans eğitimimi "eğitim bilimleri" üzerine yaptığımdan tabiki çocuğun gelişimsel özelliklerini hiçe saymadan yapmaya çalışıyorum. Bazen Tübitak'ın kitaplarından yararlanıyorum, oyunlarımızda bişeyleri sayarak veriyorum ya da alıyorum, kitaplarda sayılabilecek nesneleri sayıyorum, günlük yaşamda sayılara yer veriyorum vs. Senin de yazdığın gibi doğal süreçte rakamları gösteriyorum ya da okuyorum.
    Bunun bir zararı olduğunu da düşünmüyorum, her çocuk kendi bireysel hızında ilerlemeli bence. tabiki eğitim sistemi içerisinde aynı pota içişnde yer alacaklar ama okula başladığında rakam ve harfleri (sesleri ile) bilmesi ona dezavantaj sağlamaz diye düşünüyorum.

    Bu konuda hiç acele etmiyorum zaten yaklaşık 2 ayda a ve b'yi gösterdim. Harfleri A4 kağıda bastım ve tanıttım. Ardından duvara astım. Arada bir aklıma geldikçe gösterdim ve tekrarladım, bazen bir yerde gördüğümde sordum bu hangi harfti diye, b sesini bazen gördüğüm yerde bbbb diye okuyorum. Şu an a ve b harflerini nerede görse kaçırmıyor :) Bu hızla gidersek okula başlayana kadar anca alfabeyi bitiririz zaten :):)

    Sevgiler Mine...

    ReplyDelete
  2. Merhaba Özgür, sistem buradada asagi yukari ayni. Leon Can 26. ayinda iki dilde ona kadar sayiyor, kendince hikaye kitaplarini acip parmagiyla takip ediyor, okuyormus gibi yapiyor. Dedigim gibi sistem asagi yukari ayni, su anda 3 yas öncesi grubuna gidiyor, orada bile, dedigin gibi caktirmadan, sayilari, renkleri ögreniyorlar. 3 yasindan sonra zorunlu olan krese basliyor, bir nevi okul öncesi egitim, sayilari, burada dilden dolayi artikulasyonlari, harfleri ögreniyorlar. Bol bol el isi yapiyorlar. Simdi Leon Can benden örnegin beslenme kabini yada arabasini isterken rengiyle istiyor. Sag, sol kavramini biliyor. En son o kaliyor kreste, almaya gittigimde ögretmenle oturmus puzzle yapiyor haldeyken buluyorum onu. 4 yas grubu puzzellarini yapiyorlar. Ögretmen illaki yasina uygun olmak zorunda degil, sIkIlmadigi sürece oturup 4 yas puzzelida yapabilirsiniz diyor. Benzestigimiz noktalar cok, bizde merdivenleri sayarak inip cikardik:)Bakalim basvurumuz kabul edildi, Ekim'de baslayacak Leon Can 3 yas grubuna. Nasil gelismeler bizi bekliyor merak ediyorum:) Mine yazmis ya yorumunda Türkiye'de okul öncesi egitim önerilmiyor diye, merak ettim sebebini. Acaba devletin kendi istedigi gibi bir vatandas yetistirme arzusu olabilirmi bunun altinda yatan??? Sevgiler

    ReplyDelete
  3. Sevgili Mine,
    Hic de uzatmadin,deneyimlerini bizimle paylastigin icin cok tesekkur ederim.Bana aslinda bir kac fikir de verdin.

    Sevgiler

    ReplyDelete
  4. Sevgili Efsun,
    Benzerliklerimizden biri de Sila`nin kresten alinan en son cocuk olmasi:)Kresi universiteye bagli oldugu icin,anne-babalarin cogu;5`den once alabiliyor.Ancak biz 5.20`de alabiliyoruz.Bu kadar da benzerlik pes dogrusu:)Evet,Turkiye`de artik anne ve babalar daha bilincleniyor.Kendi kararlarini kendi alabildikleri surece,baskalarinin etkisinde kalmadiklari surece;daha dogrusu kimse islerine burnunu sokmadigi surece:) guzel bir nesil yetistirecekler.
    Sevgiler

    ReplyDelete
  5. Merhaba Ozgur
    Ben en son dil gelisiminde kalmisim :)
    Uzun bi sure bloglara bakamadim , sonra CANIMS'i sifreleyip yeni blog actim vs...
    Simdi dil gelisiminden baslayip buraya kadar gelecegim :)

    ReplyDelete
  6. Aramiza tekrar hosgeldin o zaman Yelish.Yorumlarini dort gozle bekliyorum.

    ReplyDelete